10 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Adalet Bakanlığı, Birleşik Arap Emirlikleri'nden, hakkında kırmızı bülten çıkarılan Sedat Peker'in Türkiye'ye iadesi amacıyla geçici tutuklanmasını talep etti

https://twitter.com/genelgundem/status/1496392367171112962?s=21 Interpol, Sedat Peker hakkında 194 ülkede kırmızı bültenle arama kararı çıkarmıştı.

2 yıl önce

Narkotik neden hedefte? Kılıçdaroğlu kimleri kurtarmaya çalışıyor? Beşşar Esed, Sedat Peker ve HDP şeytan üçgeni…

Tarihinin en büyük narkotik operasyonlarıyla topraklarında uyuşturucu ticaretini bitme noktasına getiren Türkiye’de, uyuşturucu baronları kendilerini kurtarmak için siyasiler üzerinden harekete geçti. PKK terör örgütünün en büyük finansman kaynağı olan uyuşturucu ticareti, üst üste yapılan operasyonlarla bitirilmiş, örgütün Kandil’deki elebaşları maddi zorluk yaşadıklarını belirterek yardım talebinde bulunmuştu. Öte yandan Türkiye’de gençleri zehirleyen ticaretin başındaki isimler de emniyet güçlerinin operasyonlarıyla tutuklanmış ve hapse atılmıştı. İçişleri Bakanı Soylu, bu çalışmalardan şöyle bahsetmişti: “2021 yılında Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırarak 22 ton 234 kilogram eroin, 2 ton 841 kilogram kokain ele geçirdik. 2021 yılında ayrıca 5 ton 518 kilogram metamfetamin, 8 milyon 454 bin 308 adet sentetik ecza ele geçirdik. Bunlar da Cumhuriyet tarihi rekorlarıdır. Geçen yıl 70 milyon kök kenevir yakaladık.” “Uyuşturucuya bağlı ölümleri 941’den 314’e düşürdük. 2021 senesinde rakamlar 190’larda. Adli Tıp Kurumu’nun rakamları 3-4 ay geriden geliyor. Bu düşüş devam edecektir. 2016 yılında 88 bin uyuşturucu operasyonu gerçekleştirirken 2021 yılında bunu 3 katına çıkartarak 217 bine çıkardık.”   KILIÇDAROĞLU’NUN ‘OPERASYON YAPILMIYOR’ ÇIKIŞI Türkiye’nin dünyaya örnek olan uyuşturucuyla mücadelesinin memnun etmediği tek isim ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Emniyet güçlerini ‘uyuşturucu baronları ile mücadele etmiyorlar’ ifadeleriyle suçlayan Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasının ardında yatan sebep ise bambaşka… AK Parti iktidarını devirmek için Türkiye’nin en büyük uyuşturucu baronlarından firari organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ile işbirliğine giden Kılıçdaroğlu, daha önce pek çok defa Peker’in kokain etkisinde çektiği videolarındaki iddiaları üzerinden Türkiye’yi hedef almıştı. AMAÇ, PKK VE ESED’İ KURTARMAK MI? Türkiye’nin uyuşturucu ticaretiyle mücadelesi, sadece Türkiye içinde değil, uluslararası sularda da devam ediyor. Dünyanın en büyük uyuşturucu üreticisi konumunda olan Esed ailesinin yönettiği Suriye de Türkiye’nin narkotik operasyonlarıyla son zamanlarda ağır darbe alıyor. Esed’in Avrupa’ya uyuşturucu transferi için kullanmak istediği Türkiye’de tüm kapıları kapalı. Esed ailesinin kuryeliği vazifesini yerine getiren PKK ise Türkiye’de adım atamıyor. Uyuşturucu transferi ile ayakta duran örgüt, neredeyse bitme noktasına geldi. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarına imza atan emniyet güçleri, uluslar arası sularda da uyuşturucunun peşini bırakmıyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı, Akdeniz’de Esed’in uyuşturucu ticaretine darbe üstüne darbe indiriyor. Sadece 2021 yılında Esed’e ait 3 tondan fazla uyuşturucu madde, Doğu Akdeniz’deki operasyonlarda ele geçirildi. HDP’DEN VE ESED’DEN BASKI MI GÖRÜYOR? Devletin resmi kurumlarında tüm bu rakamlar mevcutken, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışının altında son yıllarda çok taviz verdiği PKK’nın siyasi uzantısı HDP ve ESED’in baskısının olduğu iddia ediliyor. Peş peşe yapılan operasyonlarla bitme aşamasına gelen PKK’nın sözde yönetim merkezi Kandil’den HDP’li isimler aracılığıyla Kılıçdaroğlu’na “Ya bizi kurtarır ya bizimle birlikte o da biter” mesajının iletildiği de kulislerde konuşulanlar arasında.

2 yıl önce

Sedat Peker’in kokain halüsinasyonu: Milletvekilleri beni aradı

İddiayı ortaya atan gazeteci Erk Acarer'in anlattıklarına göre Ankaralı bir iş insanı ile MHP ve AK Parti'den birer milletvekili, geçtiğimiz hafta Peker’i arayarak bazı isteklerde bulundu. Acarer, Peker’i arayanların ondan bir video çekerek Devlet Bahçeli’yi övmesini ve yaptığı tüm paylaşımları 'öfkeli olduğu için yaptığını ve hatalı olduğunu” söylemesini istediklerini belirtti. https://twitter.com/eacarer/status/1515276099873546240?s=21&t=34_tR56wBzt7tiloorjQFA Geçtiğiz sene çektiği youtube videoları ile FETÖ ve PKK’nın gündemden düşürmediği organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in videolarını kokain çekerek çektiği iddia edilmişti. Oysa ki; Erk Acarer’in bu iddialarının uzun süredir sesi çıkmayan Sedat Peker’i kendini değerli hissettirme, çektiği kokainin etkisi ile ego tatmini yapma operasyonu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi itibarsızlaştırma operasyonu olduğu aşikar. https://twitter.com/prfdksdpkr/status/1515350382339317767?s=21&t=xQWxXaBIQamuHeWJAQpUoA

2 yıl önce

Sedat Peker, Osman Kavala’nın ortağı mıydı? Girift ilişki ağları…

Sedat Peker‘in, 22 Nisan 2013 tarihinde verdiği ifadede Türkiye’nin ikinci Susurluk’u olarak nitelenebilecek kirli ilişki ağını itiraf ettiği ortaya çıktı. Osman Kavala aracılığıyla Peker’i de fonladığı mafya elebaşının ifadelerinde kendisi tarafından itiraf edilmiş. KAVALA’NIN TEMSİLCİSİNDEN HEDİYE Peker, cezaevinde mektup açacağı kullandığı iddialarına yönelik olarak yaptığı savunmasında, cezaevinde kendisine ayrıcalık yapılmadığını, fil dişi saplı bir mektup açacağına sahip bulunduğunu anlatıyor. Mektup açacağının Kurtuluş Savaşı kahramanlarından hayranı olduğu Fahrettin Altay Paşa’ya ait olduğunu, bunun kendisine Altay’ın torunu Zeki Türkkan tarafından hediye edildiğini söylüyor. TÜRKKAN’IN TELEFONUNDAN BARKEY İLE GÖRÜŞTÜ Dikkat çeken ayrıntı ise Türkkan’ın, Osman Kavala’nın birçok şirketine ortak olmasıydı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tespitlerine göre, Osman Kavala’nın 16 şirkette ortaklık ve yöneticilik ilişkisi bulunuyor ve şirketlerin birçoğunun temsilcisi de Zeki Türkkan.  Yine Başsavcılığın yaptığı araştırmada, 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ve teşebbüsün arkasındaki FETÖ ile irtibatı olduğu belirtilen CIA Ajanı Henri Barkey ile Osman Kavala’nın yaptığı görüşmeler deşifre edilmişti. Kavala’nın bu görüşmelerden birini de şirketlerinin temsilcisi Zeki Türkkan’ın telefonu ile yaptığı belirlendi. 1.5 MİLYON DOLAR KOMİSYON Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri ilk kez 1998’de yan yana gelmişti. Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alınan Sedat Peker, ifadesinde Osman Kavala’nın ismini vermişti. Peker, “Kavala Şirketler Grubu’nun patronu Osman Kavala beni arayarak, Bedrettin Dalan’ın ortağı müteahhit Yavuz Yayla’dan bir arsa satışından kaynaklanan 25 milyon dolarlık alacağının olduğunu ve benim devreye girmemi istedi. Ben de bu işi hallederek 1.5 milyon dolar komisyon aldım. Ayrıca Osman Kavala’nın ortak olduğu ve F-16 uçaklarının bilgisayar ağını yapan bir şirketin hisselerinin satışında da devreye girerek hisselerin yabancılara gitmesini engelledim ve bu işten de 200 bin dolar komisyon aldım” ifadelerini kullanmıştı. Osman Kavala ise bu iddiaları reddetmişti. BORCU TAHSİL ETMİŞ Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri, Turgut Büyükdağ’ın 10 Ağustos 2008’de “şüpheli” sıfatıyla verdiği ifadede de geçiyor. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından alınan ifadede de Büyükdağ, “1995 yılında Sedat Peker’in adamı olan Hacı isimli adamlarıyla fabrikama geldiler. Şahıslar güvenlik görevlilerine ‘Biz Sedat Peker adına geliyoruz. Osman Kavala ile Sedat Peker ortaktır. Turgut Büyükdağ’ın Osman Kavala’ya borcu varmış, onu tahsil edeceğiz’ demişler” ifadesini kullandı. VİDEO MERAKI CEZAEVİ GÜNLERİNDEN Sedat Peker’in, Burada TV tarafından yayınlanan Ergenekon davasındaki savunmasından, sosyal medyaya olan ilgisinin cezaevi günlerinde başladığı görülüyor. Avukatlarının cezaevi ziyaretleri sırasında kendisi hakkında Youtube’da yayınlanan videoların görüntülenme oranlarını getirdiğini söyleyen Sedat Peker, bu izlenme oranlarını siyasi parti liderleri ile hem de yer altı dünyasının diğer isimleri ile karşılaştırıyor. Peker, Başbakan’ın videolarının 24.5 milyon izlendiğini, kendisi hakkında hazırlanan videoların 23.5 milyon izlendiğini, yer altı dünyasındaki diğer isimlerin videolarının ise çok düşük rakamlarda kaldığını kaydediyor.

2 yıl önce

Veli Küçük ve Sedat Peker’in MHP planları: “Bahçeli’yi camdan atıp Ümit Özdağ’ı oturtacağım”

“Türkçülük” yaptığını iddia ederek yalan ve kurdu içerikleri ile Türkiye Cumhuriyeti’ni “işgal edilmiş, sınırlarını koruyamayan ve yakında parçalanacak” bir devlet olarak göstermeye çalışan Ümit Özdağ‘ın karanlık ilişkileri bir bir ortaya çıkıyor. ABD’de terör örgütü PKK yöneticileri ile görüştüğü belgelenen Özdağ’ın firari FETÖ’cülere hocalık yaptığı da geçtiğimiz haftalarda gün yüzüne çıkmıştı. ‘İSTİHBARATÇI YETİŞTİRİYORUM’ YALANI FETÖ’nün etkin olduğu dönemde MİT ve Polis Akademisi’ne sızan Özdağ, çoğu 15 Temmuz’da tutuklanan ya da yurt dışına firar eden Fetullahçı Terör Örgütü üyelerine verdiği ‘algı yönetimi ve manipülasyon’ dersleri ile sürekli övünüyor. Geçtiğimiz gün İçişleri Bakanlığı’nın kapısına dayanan ve “Bu polisleri ben yetiştirdim, bana istihbarattan bilgi geliyor” diyen Özdağ’ın kendisini ‘derin devletin adamı’ olarak gösterme taktiği ilk değildi. Aynı taktikle, 28 Şubat döneminin hemen öncesinde Ülker Grubu’nu da tehdit eden Özdağ’ın, kurucusu olduğu ASAM için Murat Ülker’den 5 milyon dolar para aldığı o günlerde pek çok gazeteci tarafından dillendirilmişti. ÜLKER GRUBUNA NASIL ÇÖKTÜ? Algı yönetimi ve manipülasyonu iyi bilen Özdağ’ın gözüne kestirdiği kurumlarla ilgili stratejisi çok ilginç. Önce kurumla ilgili bir algı kampanyası başlatıp karalama yapıyor, daha sonra ise kuruma giderek “itibarınızı ancak ben kurtarırım” diyor. Ülker grubunun 28 Şubat sürecinde “yeşil sermaye” damgası üzerine yapıştırılınca, askeri birliklerde ürünlerinin satılması yasaklandı. 1999’da Ülker, bu yaftadan kurtulmak istediğinden dolayı Ümit Özdağ’ın kurduğu ASAM (Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi) isimli think-tank kuruluşunu finanse etmeye başladı. ASAM ÜZERİNDEN BÜYÜK VURGUN Murat Ülker tarafından her yıl 5 milyon dolar bağış yapılan ASAM’da ise Ümit Özdağ genel başkanlığı Gündüz Aktan’a devrettiğinde ise büyük bir skandal patlak vermişti. Her yıl Ülker’den 5 milyon dolar alan vakfın kasası bomboştu… Kayıp paranın akıbetini soran yeni yönetime ise Özdağ’ın verdiği cevap herkesin tahmin edebileceği gibi “Parayı istihbarat faaliyetlerinde kullandım” olmuştu. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NI DOLANDIRDI ASAM Başkanı olduğu dönemde Özdağ’ın önce karaladığı sonra ağına düşürüp dolandırdığı kurumlardan bir tanesi de Diyanet İşleri Başkanlığı oldu. Özdağ’ın yönlendirmesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dünya dinlerini stratejik bir bakış açısıyla izlenecek bir kurum oluşturulmasına karar verdi ve 2003’te DİYAM kuruldu. ASAM’ın, Diyanet Araştırma Merkezi’ne rehberlik yapması için 150 bin dolarlık protokol imzalandı. DİYAM’ın geçici başkanlığına ise Ümit Özdağ getirildi. Diyanet bir süre sonra dini konulardan çok güvenlik eksenli çalışmalar yapıldığını belirterek protokolü tek taraflı olarak feshetti ve ardından DİYAM’ı da kapattı. Ne olduysa bu karardan sonra oldu. YEŞİLE BOYALI SAHTE RAPORLAR Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu, göreve gelmeden önce DİYAM’ın kurulduğunu hatırlatmış ve şu bilgiyi vermişti: “Diyanet araştırmalarına rehberlik yapması için ASAM’a ayda 8 bin dolar, emekli paşalardan ve akademisyenlerden oluşan uzmanların her birine bin küsur dolar ücret ödenmesi kararlaştırılmış. 150 bin dolar bütçeli protokol kapsamında yaklaşık 100 bin dolar ödenmiş. Ancak şimdiye kadar Irak’ta Şiilerin Durumu Türkiyle-İran İlişkileri konulu raporlar hazırlanmış. Bunlar, stratejik araştırma kuruluşlarının hazırladığı klasik raporlar. Bizim beklediğimiz gibi din olgusuna bilimsel bakışla yaklaşmayı öngören dokümanlar değil. ASAM’ın yaptığı çalışmaların yeşile boyanıp Diyanet’e gönderilmiş şekli gibi. Kendilerini çağırdım ve daha küçük bütçeli ve beklentilerimize uygun çalışma yapmalarını önerdim. Kabul etmediler. Biz de prokolü feshedip, DİYAM’ı kapattık.”   VELİ KÜÇÜK VE SEDAT PEKER İLE DEVLET BAHÇELİ’YE TUZAK Veli Küçük tarafından ‘yıpratmak ve ele geçirmek’ için MHP’ye yerleştirilen Özdağ, o güne kadar dış müdahalelere karşı kendisini koruyan MHP’yi de yıpratmayı başarmıştı. Dönemin ünlü MHP’li isimlerinin peş peşe patlak veren seks kasetlerinin arkasındaki ismin her ne kadar Faruk Bayındır olduğu iddia edilse de; MHP’de pek çok isim tezgahın arkasındaki isim olarak Ümit Özdağ’ı işaret ediyor. Özdağ’ı MHP Genel Başkanı yapmak için projeler geliştiren ekibin başında ise Veli Küçük ile Sedat Peker bulunuyor. 2004 yılında Sedat Peker’in elebaşı olduğu suç örgütüne yönelik yapılan teknik takip çalışmaları sırasında  Ümit Özdağ’ın MHP Genel Başkanlığına getirilmesi için kongreden tam 2 yıl önce bizzat Veli Küçük tarafından gerekli çalışmaların başlatıldığı ve bu amaca ulaşmak için defalarca toplantılar yaptığı tespit edilmişti. 4 Kasım 2006 günü Ümit ÖZDAĞ, ziyaret için gittiği Bingöl ilinde, MHP kongresinde Genel Başkanlığa aday olacağını açıklamış; bunun üzerine 5 Kasım 2006 günü Ümit Özdağ, ihraç talebi ile partinin Disiplin kuruluna sevk edilmiş ve 18 Kasım 2006 günü de partiden ihraç edilerek Genel Başkan adaylığı iptal edilmişti. İnternet ortamından temin edilen 15.11.2006 tarihli “Veli Küçük’ten Ümit Özdağ’a destek” başlıklı bir haberde; Ümit Özdağ’ın Veli Küçük ile Ümraniye ilçesinde Princess salonunda verilen bir yemekte aynı masada yan yana oldukları, birbirlerine karşı samimi tavırlarla dikkat çektikleri, Ümit Özdağ’ın toplantıda yaptığı konuşmada Pazar günkü kurultaya katılacağını belirterek “Ben 19 Kasım’da orada olacağım, Kurultay salonuna girmekten korkmuyorum, bana karşı baskı ve tehditler var…..” şeklinde devam eden bir konuşma yaptığı tespit edilmişti. Ümit ÖZDAĞ partiden ihraç edildiği halde Kongre salonuna gitmek istemesinin sebebi ise Mehmet Zekeriya Öztürk’ten ele geçirilen belgeden çok iyi anlaşılmaktadır. Genel Başkanlık planı tutmayınca Veli Küçük, Ümit Özdağ’ı bu kez de MHP’yi karıştırmak ve toplumda infial uyandıracak eylemler yapmak için kullanmayı planlamış, fakat alınan yoğun güvenlik önlemleri sayesinde istenmeyen olaylar engellenmişti. “BAHÇELİ’Yİ PENCEREDEN ATMADAN MHP DÜZELMEZ” Elde edilen deliller arasında (kayıt Sıra No :1096’da) kayıtlı telefon görüşmesinde Veli Küçük “Ben Evet dedim mi Ümit hayır demez yani…” diyerek Ümit Özdağ’ı ne şekilde yönlendirdiği ve kontrol ettiği açıkça görülmektedir. Veli Küçük, 2007 yılında yaptığı (Kayıt Sıra No :1096’de kayıtlı) telefon görüşmesinde “Bu DEVLET BAHÇELİ’NİN bu işten ayrılması lazım” “… bu kaldığı sürece… parti bitecek yani” “BU ADAMI PENCEREDEN AŞAĞI ATMADAN BU PARTİ KURTULAMAYACAK BUNDAN” diyerek her türlü niyet ve amacını açıkça ifade etmişti. SEDAT PEKER İLE MHP’Yİ ELE GEÇİRMEK İÇİN TEZGAH 2004 yılında Sedat PEKER liderliğindeki suç örgütüne yönelik yapılan soruşturma sırasında iletişimin tespiti çalışmalarında, Kayıt Sıra No: 001203’te kayıtlı, 03.08.2004 günü saat :14.10’da Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK’ün saat 20.30’da GÜLER…?’in yanına geleceğinden bahsettikten sonra “Yedide beni aradılar. Gene yedide şey gelecek. Bir yemek, dışarı söyledim. Oraya gelecek şey, Ümit ÖZDAĞ.” “Telefon etti. İlle de buluşalım falan diye. Ümit’le görüşecez. Ümit’le oturacaz, GÜLER’DE gelecek. Sekiz buçukta. GÜLER’LE oturup konuşacaz bazı şeyleri şimdi.” dediği, Sedat’ın “O beyefendilerden çok umutluyum Ağabey. Kendisini gıyabında tanıyorum ama beyefendiden çok umutluyum.” dediği, Veli’nin “ŞİMDİ BİZ BİR ÇALIŞMANIN İÇİNE GİRDİK. Ümit’len devamlı görüşüyoruz. Ben işte bak açık söyliyeyim gönlümden geçen neydi biliyor musun? Gönlümden geçen Muhsin’di. ….Muhsin’in kendisi için demiyorum. Partisi için götürecek şeyde değil, durumda değil.” “Onun için biz şimdi seni, onun için seni ısrarla arıyorum. Biz şimdi bir oluşum yaptık. Bu uğurda şeyde ben Yılma D…….. varya Yılma’yı tanırsın.” “Yılma D…….’ı çağırdım. Erzurum’dan Yılma D……. geldi. 4 – 5 kere buraya aldım. Burada görüştük. Şimdi tekrar buraya gelecek geçen gün Güven, tanır mısın Güven ağabeyi Güven SAZAK’ı” dediği ve Güven S…… ve Yılma D……. ile birlikte yemek yediklerinden bahsettiği, daha sonra “Bağlarbaşındaki yere epece bir yere bir hale getirdik. 350 metrekare bir yer Yılma’yı gönderdim. Yılma orada kaldı. Ben sana onun için bana iki tane beş tane adam getirdi. Yılma benim 3 – 5 kişim var güvendiğim sağlam okuyan yazar okuyanlar bu işi götürebilecek adamlar.” “Yeniçağ gazetesinden arkadaşlar ile görüştüm. Onlar hepsi tanıdıklarım dostlarım. Hele Hayri geldi şimdi Trabzon’dan” “Yayın kurulunun başına Hayri K….çok sevdiğim bir çocuk.” “E Yeniçağa, şey Ortadoğu gazetesinde Zeki var S……….” “Çok sevdiğimiz birisi o da. Bir şey yapacak. Biz şimdi bir oluşum sen az önce söylediğin bir şey varya Milli yol meselesinden bu o şekilde değil o şekilde olması senin aynen katılıyorum, sanki memlekete ihtilal olmuşta Türkiye parçalanmışta, dağa çıkacakmış gibi bir hava.” “Öyle bir şey. Amacımız o değil. Bizim amacımız o değil ya. Türkiye nereye gidiyor. Türk Milliyetçiliği ne oluyor. Niye bu meseleler oluyor falan… beni şimdi Amerika’ya tekrar çağırdılar. Gidecem Amerika’ya tekrar konferanslar vericem. Birkaç yerde bu konular ile ilgili.” dediği, Sedat’ın “Muhsin ağabey gerekirse ileriki zamanlarda ağabey Muhsin ağabeyi de bu yapının içersine dahi etme.” “Yani Muhsin ağabey öyle liderlik hırsı olan bir insan değil. Ülkeye faydası olan her şeye dahil olur Muhsin ağabey.” dediği, bir süre Veli KÜÇÜK’ün kiralamayı düşündüğü ev konusu ile ilgili konuştukları, bir süre sonra Veli’nin “Bu sıkıntımı bir atlatayım bir yerleşeyim, oturayım yani eve. Ondan sonra bu işleri de ben devam ediyorum. Yılma’yı da çağırdım. Güven’len de konuştuk. Güven ağabey ile konuştuktan sonra ben Meral’i aradım. Meral ille bir görüşelim dedi….” “Meral da aynı şey söyledi. Tamamen yanındayız. Beraber olucaz dedi. Sen telefon olmaz. Sen geldiğinde oturucaz. Her şey dört dörtlük çok güzel bir planlama yaptık. Konuşacaz ben şunu söyliyim. Ben hiçbir partiye üye değilim. Hiçbir partide kaydım yok. Ben Türk milliyetçisiyim. Türk milletine hizmet edicem. Bunun içinde ille bir partide bir sembol olmak veya bir pay edinmek gerekmez. Ben o açıdan çalışıyorum. O açıdan…” dediği, Sedat’ın “Veli ağabey bir şey söyleyim. Eğer yanlış anlamazsanız. Bu kurmuş olduğunuz oluşumu direk ben MHP’ye karşı veya MHP’ye alternatif bir oluşum gibi kurarsanız. Bence kamuoyunda yanlış anlaşılabilir.” dediği ortaya çıkmıştı. BAHÇELİ PADİŞAH OLDU Kayıt Sıra No :1043’de kayıtlı, Veli KÜÇÜK ile Yusuf…? arasındaki görüşmede; Yusuf’un Veli’ye nasıl olduğunu sorması üzerinde Veli’nin “…Görüyorsun Türkiye’nin halini, nasıl iyi olalım yav.” dediği, Yusuf’un “Vallahi dediğiniz doğruda paşam ama bugünkü sürece gelinmesinde yani herkesin hatası var paşam.” dediği, Veli’nin “Herkesin hatası var. Başta Devlet BAHÇELİ olmak üzere.” dediği, Yusuf’un “Yani Devlet BAHÇELİ zaten Milliyetçi Hareket Partisini sıfırladı. Yani bitirme görevini tamamlıyor.” “Evet şimdi ben, geçen bir iki genel başkan yardımcısına görüşmeye gidecektim başkanım.” “Hani böyle önceden tanıdığımız, 90’lardan falan tanıdığımız. ŞİMDİ ONLAR DA BİZE BİRAZ MESAFELİ DURUYORLAR DA BU KİTAP OLAYLARINDAN DOLAYI.” dediği, Veli’nin “Allah’ım yarabbi ya. Atatürk’ün söylediklerini kitaba koymuşuz. Onu, geçen gün birisi bana ne diyor biliyor musun?” “…O önsöz senin yazdığın önsöz diyor kitaptaki. Eee ne oldu dedim önsöze. Dedim Atatürk’ün ağzından yazıldı o dedim ya.” dediği, Yusuf’un “Yani MHP satışını yaptı yani. Artık bundan sonrada Milliyetçi Hareket Partisi bu Bahçeli gitmeden hiçbir şekilde düzene girmez Paşam.” dediği, Veli’nin “MÜMKÜN DEĞİL AMA ONU DA GÖTÜRMENİZ MÜMKÜN DEĞİL. Çünkü padişah oldu.” “Padişah oldu. DUR SEN HELE BİR ÇALIŞMAMIZ VAR. BEN SENİ ÇAĞIRACAM İSTANBUL’A TAMAM MI?” dediği, Yusuf’un “Biz şimdi bu Bozkurtların ölümü var. SİZ BİLİYORSUNUZ GÖRMÜŞTÜNÜZ.” “Biz şimdi onun … o finansmanda bi 10-15 milyar gibi açığımız var da.” dediği, Veli’nin “Bi süre şöyle bi 15-20 gün bekleyin.” “Bir yerden ben bi haber bekliyorum, inşallah olur. Ben sana haber verecem. Başka bi konu var.” dediği, Yusuf’un “Bu Bozkurtların ölümünü hani bu çizgi roman yada.” “Evet bunu bi çizgi filme çevirirsek. Yani en azından şimdikileri geçelim de yeni nesil daha duygulu yetişir.” dediği, Veli’nin “Bi 15 gün daha bekleyin hele, 10-15 gün.” “Tamam mı? Ben bi İngiliz firmasının danışmanlığını yapıyorum.” “Burda bazı yatırımlar falan yapacaz yapılıyor da yaptıkta. Bi kısmını bizim köye de ben işte köye gidiyorum şimdi, çimento fabrikası kuruyoruz büyük bir fabrika.” dediği, “BAHÇELİ MECBUR AYRILACAK” Kayıt Sıra No :1393’de kayıtlı, Güler KÖMÜRCÜ ile Veli KÜÇÜK arasındaki görüşmede; Güler’in “İyi canım Ankara İstanbul gidiyorum geliyorum. sözlerini tutuyorum merak etme. dediği, bana tembih ettiğin kişilerle görüşmüyorum, dediklerini yapıyorum.” dediği, Veli’nin “Yanlış şeyler döner yani. Sen kendini kabul ettirmiş bir yazarsın.” dediği, Güler’in “Senin söylediklerin hayır ben o zaman da izah etmiştim sana. O bambaşka bir nedendi. Tamam ben orda bişey öğrenemeyeceğimi anladım sen napıyorsun?” dediği, Veli’nin “İyiyim valla boğuşup duruyoruz. Kazakistan’daydım bende.” dediği, uzun bir süre değişik konularda konuştuktan sonra KORAY A….’dan bahsettikleri, Veli KÜÇÜK’ün “KORAY A…. Genel sekreterken rahmetli BAŞBUĞ zamanında haftada 2 kere beni ararlardı bunlar” “…Şimdi benden kaçıyor, niye kaçıyor biliyor musun”, “Bu adam hakkında 300 seneye kadar hapis, 40 tane dava açıldı” “…Şimdi DEVLET BAHÇELİ ayrılacak mecbur ayrılacak” “Taban çıldırıyor”, “yani bir gün gidecek, benim atacağım gibi atacam dedim 5. KATTAN AŞAĞI ATACAM TERBİYESİZİ DEDİM” “ 50 KİŞİ GÖNDERCEM DEDİM KIYAMETİ KOPARMIŞ” “ şimdi mecbur olacak ayrılmak zorunda kalacak ayrılırsa BEN YERİNE ÜMİT’İ GETİRCEM DİYE ŞEY YAPIYORUM ÜMİT’TE HEVESLİ BU İŞE” şimdilik ortalık karıştı ne oldu biliyor musun, yav ayrılırsam ya ÜMİT ÖZDAĞ gelirse veyahut ta VELİ PAŞA DA ağırlığını koyarsa, ne olurum düşüncesinde ….” dediği “PASOK’TAN ADAM GETİRSEM DAHA İYİDİR” Kayıt Sıra No :1096’de kayıtlı, Veli KÜÇÜK ile X Bayan/Hüseyin A… arasındaki görüşmede; X bayan’ın “… Aslan aliminyum Hüseyin A… bey görüşecek sizinle” diyerek telefonu Hüseyin A….’a verdiği, bir süre sohbet ettikten sonra Veli KÜÇÜK’ün “Ben de köydeydim Bilecik’teydim” “Bu MHP’nin durumunu ne edecez bunu nereye gidecez” dediği, Hüseyin A…’ın “Vallahi paşam burda biliyorsunuz en az yani siz de dahil ben de çok müzdaribim burda…. sizin gibi ben de … genel merkeze çok kızıyorum ondan sonra vallahi bilmiyorum siz ne derseniz ben sizin yanınızdayım bu hususta” dediği, Veli KÜÇÜK’ün “… ben şimdi söyle düşünüyorum arkadaşlar arıyor ediyorlar falan, bu DEVLET BAHÇELİ’NİN bu işten ayrılması lazım” “… bu kaldığı sürece MHP yani bitirecek bunu parti bitecek yani” dediği, Hüseyin A…’ın “…kuruyltayda biliyorsunuz Ümit beyi ihraç ettirdi şeyden partiden …. Genel başkanlığına adaylığını koydu Ümit Özdağ” dediği, Veli KÜÇÜK’ün “Canım Ümit’in o şeyden bu adaylığını falan koymadan önce beni aradı gel dedim İstanbula geldi evde bizim evde toplandık” “Ben bu köşe yazarlarını falan da çağırdım…” diyerek bu konuda yaptığı çalışmayı anlattığı, devamında Veli KÜÇÜK’ün “.. ben Evet dedim mi Ümit hayır demez yani, gönderdik tamam dedi gitti Devlet Bahçeli kabul etmedi bunu görüşmedi” “Aradan 3-5 gün geçti duymuş bizim evde bi toplantı olduğunu İstanbul’da” “Cumhuriyet gazetesi röportajında şaibeli kişilerle toplantılar yapıyor evlerde dedi, bu şerefziz herif” “….. BU ADAMI PENCEREDEN AŞAĞI ATMADAN BU PARTİ KURTULAMAYACAK BUNDAN” “Yani bi çalışma yapmaya başladım ben açık açık” “Anladın yani bunu Devlet bahçeli gitsin kim gelirse gelsin ya ben Yunanistan’dan Pasoktan bir adam getirip bu MHP’nin başına koysaydım bu kadar tahribat yapmazdı vicdanı el vermezdi adamın ya” dediği, Hüseyin A…’ın da “Valla Bileciğe geldiğinizde isterseniz bizim eski arkadaşlarla falan burda bizim kerim başkanla kerim reis falan orda gerekirse benim fabrikada oturalım bi toplanalım enine boyuna ondan sonra ama sadece Bilecik için geçerli değil” dediği, Veli KÜÇÜK’ün “Ben Türkiye genelinde çalışmaya başladım” dediği, VELİ KÜÇÜK: “ÖZDAĞ AİLE DOSTUM” Yukarıda belirtilen telefon konuşmaları ile ilgili Veli KÜÇÜK alınan ifadesinde özetle; “Kendisinin hiçbir siyasi partiye üye olmadığını, Ümit ÖZDAĞ’ın aile dostu olduğunu, Ümit ÖZDAĞ’ın daha önceden MHP içersinde bir faaliyeti olmadığını, 2004 yılındaki görüşmenin yapıldığı tarihlerde Ümit ÖZDAĞ’ı siyasi arenada iyi bir yerde görmek istediklerini, bu nedenle Ümit ÖZDAĞ’ı Milliyetçi Hareket Partisi içinde etkin olmasını arzuladığını, bu konuda telefon görüşmesinde isimleri geçen tüm gazetecilerle görüşerek destek olmalarını istediğini, Ümit ÖZDAĞ’ın MHP’nin genel başkanı olması için çalışmasının tek sebebinin Ümit ÖZDAĞ’ın yönetime girmesini arzulaması olduğunu beyan etmiştir.

1 yıl önce

İYİ Parti’ye katılan Ahmet Zeki Üçok Sedat Peker’i neden ziyaret etti?

Üçok, 2017 yılında FETÖ’ye yakınlığı ile bilinen organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'i ziyaret etti.  Üçok'un ziyaretini, Sedat Peker'in yardımcısı Ferhan Akay duyurdu. Ziyaretin aracılığını ise Ali Aydın'ın yaptığı biliniyor. İkili arasında nelerin konuşulduğu ise bilinmiyor.  Akşener’in 15 Temmuz darbesi öncesi paylaşımları:

1 yıl önce

Sedat Peker'in kalın bağırsağını Yılmaz Özdil'den sorun! Mafya eskisi için ulak olmaya hazır

Firari organize suç örgütü lideri Sedat Peker kendisine yeni ulak olarak Yılmaz Özdil'i seçti. Almanya'da yaşayan firari casusluk sanığı Erk Acarer'den istediği verimi alamayan Peker, kamuoyuna bilgilendirmeleri Sözcü yazarı Özdil üzerinden yapmaya başladı.  Dün Sedat Peker'in eşi tarafından sosyal medyada yayınlanan görüntüler, ünlü mafya liderinin hastanede olduğunu gözler önüne sermişti. Görüntülerde Peker'in koluna serum takılı olduğu açıkça belli oluyordu. Organize suç örgütü liderinin hastalanmış olması Türkiye'de muhalifleri endişeye sevk etti.  AK Parti iktidarı hakkında bekledikleri 'ifşaatları' yapmadan Peker'in ölmesini istemeyen muhalifler, ünlü mafya ikonunun sağlığı için dua etmeye başladı. Peker'in geçtiğimiz yılki Youtube vidyolarında selam yolladığı isimlerden Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, suç örgütü liderinin son durumunu okuyucularıyla paylaştı.  YILMAZ ÖZDİL'DEN BAĞIRSAK RAPORU Bir dönem FETÖ'nün operasyon aygıtı Fuat Avni'yi takip edip heyecanlanan, son bir yıldır ise bir mafya eskisine bel bağlayan kesim için Özdil şu 'müjdeyi' yayınladı: "Sedat Peker’in sağlığı gayet iyi, bağırsak sistemine bir bakteri bulaşmış, onunla ilgili tedavi görüyor, hastanede kısa süre kaldı, evine geçti, tedavisi evinde devam edecek, sevenleri müsterih olsun... Kibrit kutusuna koyacağı tipler merak ediyordur diye bilgi vereyim istedim!" Yılmaz Özdil Twitter'daki mesajıyla, Peker'in ulaklığına soyunduğu gerekçesiyle Birgün gazetesinden kovulan Erk Acarer'in görevini üstlendiğini kamuoyuna ifşa etmiş oldu. Yazdığı 'Atatürk' kitaplarıyla hayatını kazanan ve 'özel basım' pazarlamasıyla bir kitabı 2 bin 500 liraya satan Özdil, Bodrum-Bitez'de bir kısmı kaçak durumdaki villasında sefa sürüyor.  Tatil için yolu Birleşik Arap Emirlikleri'ne düştüğü taktirde Yılmaz Özdil'in Sedat Peker'le bir çilingir sofrası kurmasına artık kesin gözüyle bakılıyor. İkilinin, rakı sofrasında vatanın hangi parçasını Yunan'a meze yapacağını ise zaman gösterecek. Sözcü yazarı Özdil, geçtiğimiz aralık ayında köşesinde şunları yazmış ve kamuoyunda büyük tepki çekmişti: "Rakı millidir. Türk'tür. Kürt Realitesi'dir. Örgüttür rakı! Peynir, kavun, rakı, PKR'dir. Ama bölücü değildir, birleştirici örgüttür. Rumlar öyle meze yapar ki Kıbrıs'ı veresin gelir!"

1 yıl önce

Nedim Şener’den kendisini Sedat Peker’in hedefine koymak isteyenlere rest: Arkasında CHP’li, İP’li troller var!

superhaber.tv’nin haberine göre; Trollerin ‘Pislik’ iddiasıyla başlattığı Nedim Şener - Sedat Peker tartışmasında gerilim tırmanıyor. Firari suç örgütü lideri Sedat Peker’in "Radarımdasın" dediği Gazeteci, Hürriyet yazarı Nedim Şener, sosyal medyada başlayan tartışmanın ardından Peker’e yanıt verdi. Kendisini Sedat Peker'in hedefine koymak isteyenlere rest çeken Şener, ''Peker'in sosyal medyadaki etkisini kullanan FETÖ'cü, PKK'cı troll grubu Peker'i kullanır hale geldi.'' sözlerini kullandı. Şener, taklit bir hesaptan kendisi tarafından yapılıyormuş gibi gösterilen 'kaset' açıklaması için, ''Taklit hesabın arkasında kimlerin olduğunu biliyorum. Hesabın çevresindeki CHP'li, İYİ Parti'li troll başları kitleleri yönlendiriyor. CHP, İYİ Parti ve HDP trolleri sosyal medyada bir kötülük şebekesi haline dönüşmüş durumda.'' ifadelerini söyledi. Nedim Şener'in açıklamaları şu şekilde; ''CHP'Lİ, İYİ PARTİ'Lİ, HDP'Lİ TROLL BAŞLARI KİTLELERİ YÖNLENDİRİYOR. SOSYAL MEDYADA BİR KÖTÜLÜK ŞEBEKESİ HALİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDALAR''

Peker'in sosyal medyadaki etkisini kullanan FETÖ'cü, PKK'cı, kendine yakın troll grubu var. Peker'i kullanır hale geldiler. Onun sözcülüğünü yapanlar bile bu işin içine girdiler. Peker'e yakın isimler bunu yapıyor. Ben onun hakkında bir 'kaset' açıklaması yapmadım. Taklit bir hesaptan yapıldı. Arkasında kimlerin olduğunu biliyorum. Taklit hesabın çevresindeki CHP'li, İYİ Parti'li troll başları kitleleri yönlendiriyor. CHP, İYİ Parti ve HDP trolleri sosyal medyada bir kötülük şebekesi haline dönüşmüş durumda.

''BİR SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİNE SÖYLEMİŞ OLDUĞUM HERHANGİ BİR SÖZDEN DOLAYI, 'PİSLİK' DEMİŞ OLSAYDIM DA ÖZÜR DİLEMEM''

FETÖ'cü firari 'gazeteciler', hala Gazeteciler Cemiyeti üyesi. Özgür Gündem gazetesi PKK terör örgütü propagandası yapıyor, basın örgütleri de bunu savunuyor. Bir suç örgütü liderine söylemiş olduğum herhangi bir sözden dolayı, 'pislik' demiş olsaydım da özür dilemem.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 13 14